HAGEMAN FAKTÖRÜ

Herediter faktör XII eksikliği olan hastaların çoğunda kanama problemleri gözlenmezken, tromboembolik problemler daha sık görülür. Etkilenen kişilerde PT normal, aPTT uzamıştır.

HAM TESTİ

Paroksismal noktürnal hemoglobinüri ve konjenital diseritropoietik anemi tanısında kullanılır.

HAPTOGLOBİN

İn vivo hemoliz tanısında kullanılan bir akut faz proteinidir. Akut ve kronik inflamasyonlar, neoplastik hastalıklar, kortikosteroid tedavisi ve bilier obstrüksiyonlarda serum HPT seviyesi artarken, in vivo hemoliz (hemoglobinopatiler, eritrosit membran defektleri, otoimmün hemolitik hastalıklar, mekanik hemoliz, hipersplenizm), karaciğer hastalıkları, östrojen tedavisi, gebelik ve oral kontraseptif kullanımı ile HPT seviyesi düşer

HAV IgM

Akut HAV enfeksiyonunun tanısında kullanılır. 15-45 günlük bir inkübasyonu takiben semptomların ortaya çıkması ile beraber kanda görülür ve genelde 3-6 ay pozitif kalır.

Hb

Anemi, kan kaybı, polistemi vb. durumların değerlendirilmesinde kullanılır. Polistemi, egzersiz, hemokonsantrasyon (dehidratasyon, yanık, aşırı kusma, intestinal obstrüksiyon vb.) ve yüksek rakım Hb’de artışa neden olurken, anemi veya tarpozisyonda Hb düşer. Saat 17.00-07.00 arasında ve yemek lerden sonra Hb düzeyinde %10’luk bir düşme olabilir. Ayrıca kan alırken turnikenin uzun süre kalması yanlış yüksek sonuçlara neden olabilir

HbA1C

Diabetes mellitusun uzun dönem takibinde kullanılır. Son 6-8 hafta içindeki ortalama kan glukoz konsantrasyonunu gösterir. Kırmızı kürelerin yaşam süresinin kısaldığı unstabil hemoglobinlerin varlığı (Hb SS, Hb CC, Hb SC vb.) ve diğer hemolitik anemiler yanlış düşük sonuçlara neden olabilirken, demir eksikliği kırmızı küre yaşam süresini uzatarak yanlış yüksek sonuç elde edilmesine neden olabilir.

HbA2

Talasemi tanısında kullanılır. HbA2 düzeyi demir eksikliğinden etkilenebilir. ß-tala semi ve megaloblastik anemide HbA2 düzeyi artarken, demir eksikliği, eritrolösemi, HbH hastalığı, ?-ta lasemi ve ß?-ta llasemide HbA2 düzeyi düşer.  

HBeAg

HBeAg aktif viral replikasyon ve infektivite (Bulaştırıcılık) göstergesi olarak kabul edilmektedir. Akut Hepatit B enfeksiyonlarında HBsAg’ nin hemen ardından pozitifl eşir, HBs Ag den hemen önce kaybolur. Kronikleşen HBV enfeksiyonlarında 8-10 haftadan uzun süre saptanır.

HbM

Konjenital ve kazanılmış methemoglobinemi, karbon monoksit zehirlenmesi, benzokain, nitrogliserin, lidokain, nitratlar, fenasetin, sülfonamidler ve radyasyon methemoglobin düzeyinde artışa neden olur.

HBsAb

HBV’ye karşı immünitenin tespitinde kullanılır. HBV enfeksiyonunun bitişi ile beraber (HBsAg kaybolduktan sonra) anti-HBs oluşur. Ayrıca HBV aşılamasından sonra immünitenin tespitinde de kullanılır.  

HBsAg

B tipi hepatit geçiren hastaların kanında görülen antijene denilmektedir. Hastalığın belirtilerinin açığa çıkmasından daha önce, yani virüsün organizmaya girmesinden 2-4 hafta sonra antijen kanda belirir. HbsAg’nin erken evrede kanda belirmesi koruyucu; anti-Hbs antikor üretimine yol açacağından, genellikle hastalığın daha iyi bir gidiş göstereceği anlamına gelir. HbsAg’nin hastalık geçirildikten sonra kanda sürekli bulunması kişinin kronik taşıyıcı ve bulaştırıcı […]

HBV PCR (Viral Yük)

Kronik hepatit B enfeksiyonunda replikasyonu gösteren en önemli kriter HBV-DNA’dır. Çeşitli moleküler yöntemler ile gösterilebilen HBV-DNA hem tedaviye başlamanın hem de tedaviye yanıtın takibi açısından önemlidir. HBV-DNA miktar tayini viremiyi belirlemede altın standart olarak kabul edilmektedir. PCR, duyarlılığı oldukça yüksek bir tekniktir, HBsAg kaybolsa bile kronik olguların örneklerinde uzun süre PCR ile HBV-DNA pozitif saptanabilir.